80’ler tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok renkli ve her şeyin abartılı yaşandığı yıllardı. Kıyafetlerden saçlara, dinlenilen müziklerden izlenilen filmlere, spor aktivitelerinden yaşanan siyasal olaylara kadar birçok enleri barındırmıştır.
Seksenler genellikle birçok şeyi yeni keşfettiğimiz ve bu yüzden de gelişilen konu ile ilgili en uçlarda seçimler yaptığımız zamanlardı. Doğal olarak ilk akla gelen 80’lerdeki teknolojik gelişmelerin ne olduğudur.
80’ler Teknolojisi
Elbette ilk akla gelen televizyonun renkli hale dönüşmesidir ki o büyülü cam artık renklenerek daha dikkat çeker hale gelmiştir. En çok takip edilen dizi ve filmler televizyonu renkli olan komşuların evinde sinema salonu kıvamında izlenmiştir.
Game Boy denen elde taşınabilir eğlence araçları çocuklar kadar yetişkinlerin de elinden düşürmediği bir oyun aracıydı.
Seksenlerde kişisel müzik dinleme aracı denilince akla ilk gelen Walkman’di. O kadar yaygın hale gelmişti ki müziğin kasetlerden dinlenebildiği dönemde kaset satışlarını bile ciddi şekilde etkileme gücüne sahip olmuştu.
Günümüz bilgisayar teknolojilerine giden yolda atılan ilk adımlardan biri Steve Jobs tarafından tanıtılan Apple Macintosh ortaya çıkmıştı. Elbette o dönemki rakibi Commodore 64 ve IBM’de ortaya çıkan diğer gelişmelerdi.
Betamax ve VHS kasetlerin ortaya çıkması ile evinizde televizyonunuza takabileceğiniz cihazlar yeni bir yaşam şeklinin doğmasına sebep olacaktı. VHS ve Betamax kasetlerle çalışan oynatıcılar kiralanabiliyor, böylelikle ailece istediğiniz bir filmi istediğiniz zaman izleyebiliyordunuz.
Atarı cihazlarının yaygınlaşması ile okuldan kaçma sebepleri olmuştu öğrencilerin. PAC-MAN, Street Fighter ve Mortal Kombat en bilinen meşhur oyunlar haline gelecekti. Ve böylelikle atari salonları oluşmuş genç ve kendini genç hissedenler jetonlarla bu eğlencenin tadını çıkartmaya başlamışlardı.
80’lerde Moda
Seksenler moda açısından çok ilginç yıllar olup temel mantığı abartılı kıyafet, renk ve saçların seçildiği bir dönem olması. Kıyafetler oldukça kabarık ve renk açısından da oldukça uçlarda yer alan seçimlerin yaşandığı dönemdi.
Kıyafetlerin omuzlara takılan vatkalarla oldukça yüksek gösterilmesi uzun yıllar takip edilen bir moda akımı olmuştu. Jean modasının giderek arttığı ve özellikle yüksek bel pantolonların revaçta olduğu bir dönemdi. Bunun üzerine birde bol ve kabarık kıyafetler, hatta o dönemin vazgeçilmez saç modası olan perma ile birlikte düşündüğünüzde iki kişilik yer kaplayan bireyleri görmek mümkündü. En önemli aksesuarlardan biri de Serpil Çakmaklı tokası unutulmaması gerekenlerdendi.
Aerobik ve spandex kumaştan yapılan renkli renkli tayların çılgın gibi yayıldığı bir dönemdi. Aksesuar olarak da Free Back diye tanımlanan bel çantaları insanların ilk tercihleri arasında bulunuyordu. Erkeklerde ise aslan yelesi diye tabir edilen saç modelinin yanında bir de Rayban gözlük eklenince modayı iyi takip eden bir erkek oluyordunuz.
Bunların dışında diskoteklerin en ravaçta eğlence mekânı olması ve futbol maçlarında neredeyse maç devam ederken yapılan saha içi röportajlar da en çok ilgi çeken diğer konulardı.
80’lerde Ne Dinler Ne İzlerdik?
Müzik alanında yabancılardan Modern Talking, Michael Jackson, Opus, Madonna en çok dinlenen sanatçılar olurken, yerli olarak arabesk müzik ciddi takip edilen bir dönemdi.
Kendi acılarını ve kederlerini bulmak isteyen Türk halkı Müslüm Gürses, Orhan Gencebay ve Ferdi Tayfur filmlerine giderdi. Yaşadığı sıkıntıları kafasından atmak isteyip biraz gülmek isteyenler de Kemal Sunal, Şener Şen ve Ayşen Guruda filmlerinde soluğu alıyordu.
Aynı zamanda televizyonun renklenmesi ile beraber yabancı birçok diziyi de sıkı bir şekilde takip eder hale geldik. Dallas, Güzel ve Çirkin, Kara Şimşek, Şahin Tepesi, Yalan Rüzgarı gibi diziler ülkemizde bir kuşağın beyninde yer edinmiş yapımlardı.
Yerli sanatçılardan o döneme damga vuranlar arasında Ahu Tuğba, Hülya Avşar, Banu Alkan, Serpil Çakmaklı gibi isimler herkesçe takip edilenlerdi.
Ve Daha!
Evlerimizde altın günlerinin yeni yeni başladığı, kauçuk ve sarmaşık ağaçlarının evde yetiştirildiği, 36’lık film ile fotoğraf çekmenin keyfinin yaşandığı, ekmek ve tüp kuyrukları, evde kutunun içerisinde civciv besleme, fotoğraf stüdyolarına gidilip ailecek fotoğraflar çekildiği, mahalle bekçilerinin, el örmesi paspas ve nihalelerin, beyaz yakalı siyah okul önlüklerinin, işyerlerine asılan ağlayan çocuk fotoğrafının, tüplü televizyonun üzerine konulan dantellerin, duvar halılarının, kitaplıklı çekyatların, horozlu çalar saatlerin, jetonla çalışan telefon kulübelerinin, salçalı ekmeklerin, okullardaki hece fişlerinin ve bunların dışındaki daha birçok şeyin yaşandığı yıllardı.
Editör: Sedat Dizlek