Birçok olumlu gelişme ilklerle anıldığı gibi olumsuz bazı olaylar da yine ilklerle anılır. Dizilerden, filmlerden, gazete ve internetten yurtdışında yapılan birçok soygunu okuyoruz veya heyecanla takip ediyouz. Peki, ülkemizdeki ilk banka soyguncusu kimdir diye hiç aklınıza gelmiş midir?
Aşağıda okuyacak olduğunuz satırlar inanın sadece adli bir olay değil başlı başına bir ibretlik hikâyedir. Çünkü sadece soygunu değil öncesi ve sonrasını da duyduğunuzda filmlere ilham olacak kadar bir hikâye olduğunu düşüneceksiniz.
Türkiye’de ilk banka soygununu gerçekleştiren kişi Necdet Elmas’tır. 1935 yılında Konya’nın Ereğli ilçesinde fakir ve zor şartlarda yaşayan bir ailede dünyaya gelmiştir. Daha çocuk yaşlarda evden kaçarak karnını doyuracak bazı işlerde çalıştı. Okumaya da merak salarak İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi ikinci sınıfa kadar geldi. Hatta bir süre devlet memurluğu bile yaptı.
Yedi yaşındaki çocuğunu kanserden kaybedene kadar normal olan hayatı bu yaşananlardan sonra evrilerek suç dünyasına doğru yol aldı. İlk yasadışı işi bir araba çalmaktı ve çok geçmeden de yakalanarak hapse atıldı. Bir süre sonra hapishaneden kaçmayı başarsa da bu macerası da fazla uzun sürmedi.
Kalp rahatsızlığı bahanesi ile hastane dönüşünde askerlere rakı ısmarlama girişiminde bulundu. Askerleri ikna eden Elmas, onlar içerken tekrar firar etmeyi başardı. Bundan sonraki ilk işi Buğday Bankasını soymak oldu. İlk soygunundan sadece bir ay sonra polis merkezine sadece iki dakikalık mesafede olan İş Bankasını da soydu.
Yaptıklarıyla tüm ülkede dikkatleri üzerine toplamayı başarırken bir türlü yakalanamıyordu da. Hatta onu yakalayabilmek için 700 kişilik bir ekip bile oluşturuldu. Epey bir zaman sonra kaldığı evin sahibinin ihbarı ile yakalandı.
20 yıl hapis cezasına çarptırılan Elmas, hapishanede bir süre sonra müthiş bir dönüşüme uğradı. Kendini maneviyata verdi ve içerdeki insanlara yardım etmeye kendini adadı. 1974’te çıkan af ile serbest kaldı ve Beşiktaş Belediyesinin ona verdiği büfeyi işleterek sakin bir hayat sürdü. Üç defa evlendikten sonra 2017 yılında vefat etti.
Hayatından ilginç anekdotlar: Medya ile arası her zaman iyi olmuştu. İlk zamanlarında gazeteye gizli mektuplar yazarak polis ve askerin onu yakalayamaması ile dalga geçtiği bile oldu.
Sadece kolluk teşkilatları değil halk tarafından da sıkı bir şekilde takip edildi. Yakışıklı, boylu poslu, iyi giyimli ve çok düzgün konuşan biriydi. Bu da dikkatleri üzerine çekme konusunda onu bir adım öne çıkartıyordu. Hatta onu taklit eden hırsızlar bile ortaya çıkmıştı.
En son yakalandığında basının karşısına çıkarak hem polislerden hem de halktan özür dileyecek kadar da kibar bir hırsızdı. Cezaevine girmeden önceki son duruşmasındaki konuşması ile bu ilki sonlandıralım.
“Suçta bir kasıt aranırsa benim bu suçta bir kastım yok. Suç bir kir, ceza ise bir banyodur. Ben bu banyoda yıkanacağım. Banyonun dozu fazla kaçırılırsa bu banyo fayda değil zarar tevlit eder. İleride bir kitap yazıp durumu efkarı umumiye arzedeceğim.”