Yaşanan tek bir kazada oluşan sendromun tıp literatüre girip girmesi tartışılmaya devam etmektedir. Akademik anlamdaki tartışmalar bir tarafa yaşanan feci kaza her şartta üzerinde düşünmeye ve konuşmaya değerdir. Hatta üzerine belgeseller dahi yapılmıştır.
Feci kaza 28 Eylül 1994 tarihinde Tallin limanından çıkarak Stockholm’e doğru yola çıkmıştı. Devasa gemi 1980 yılında Almanya’da inşa edilip suya indirilmişti. Geminin içerisinde yüzme havuzundan otoparka kadar birçok devasa yapı bulunmaktaydı.
Geçenin ilerleyen saatlerinde fırtına kendini ciddi bir şekilde hissettirmeye devam ediyordu. Ama bu devasa yapıdaki gemi için sorun olabilecek bir hava şartı değildi. Gece saat 1 sularında şiddetli bir dalganın sebep olduğu tahmin edilen bir çarpma sesi duyulmuştu. Bu sesten yaklaşık bir saat sonra gemi sancak tarafından yan yatmaya başlamıştı.
Yavaş yavaş yan yatmaya başlayan geminin kaptanı yardım çağrısında bulundu. Bir süre sonra gemide elektrikler kesilmeye başlamıştı. Gemide 989 kişi bulunup 138 kişi kurtarılabilmişti. 852 kişi ise hayatını kaybetmişti. İşte burada öğrenilen ve iddia edilen bilgiler bu olayı feci bir kazadan ayıran temel etkenler olmuştur.
Gemi aslında karadan çok uzakta olmayan bir noktada batmaya başlamıştı ve gemideki birçok kişide tahliye işine pek yaklaşmamıştı. İddia edilen konulardan biri de geminin kaptanının “Panik yapmayın, dünyanın en güçlü gemisindesiniz” söyleminin insanlar üzerinde etkili olduğu ve bu yüzden insanların tahliye konusunda isteksiz davranmasına sebep olmasıdır.
Birçok kişi beklerken birbirinden etkilenip etkilenmediği üzerinde durulması gereken önemli bir konu olmuştur. Ya da kaptanın söylediği iddia edilen sözler. Ölenlerin yakınlarının anlattıkları bir garip durum ise çok yüksek bir oranının iyi derecede yüzme bildiği olmuştur.