Her insanın bu dünyadan göçüp gitmeden önce kendisinden sonrasına kalacak bir şeyler bırakması hayali vardır. Geride kalıcı bir şeyler bırakmanın bir sürü yönteminden biri de kitaptır. Senden sonrada yaşayacak bir değer olan kitap çıkartmak için ne yapmak, nereye başvurmak, doğruları, yanlışları, püf noktaları, mutluluk ve hüzünleri nelerdir? İşte bu bilgilerle sizi hayal ettiğiniz kitabınıza ulaştırmaya çalışalım.
Öncelikle fikri hazırlık kısmını tamamlamanız gerekir. Her isteyenin, bilgisayarın başına geçerek veya boş bir defteri önüne alarak bir kitap çıkaramayacak olduğunu bilmesi gerekir. O yüzden ya yazmaya değer bir hikâye ya okumaya değer bir bilgi olması gerekmektedir. Ama unutulmaması gereken en önemli şeylerden biri de bir kitap çıkartmanın ciddi bir cesaret gerektiğidir.
Yazmaya başlayıp birkaç hafta veya ayda tamamladığınızı hayal edip iki hafta sonrada raflarda olmasını ummamanız gerekir. Okunmaya değer bir eseriniz olsa da mutlaka üzerinde uzun zamanlar çalışmanız, düzeltmeniz ve değiştirmeniz gerekecektir. Bu süreç kimi zaman aylar kimi zaman da yıllar alabilmektedir. Ürününüze güveniyorsanız pes etmeyin. Buraya kadar olay sadece beyninizle klavyenin tuşları arasında geçen kısımdı.
Şimdi sıra halkayı biraz daha genişletmekte. Tavsiye olarak, basılacağını umduğunuz eserinizi çevrenizde iyi bir kitap okuyucusu ile paylaşmanız olacaktır. Eleştiriye açık olmanız inanın işinizi kolaylaştıracaktır. Eserinize olumlu bir karşılık bulduğunuzda artık basım kısmını düşünmeye başlayabilirsiniz.
Burada iki yöntem bulunmaktadır. Birincisi bütün yasal mevzuatın takibini ve basımını sizin yapmanız. İkincisi ise bu kısmı bir yayınevi ile anlaşarak yapmanız. Birinci yol ülkemizde kolay bir yol olmayıp yarı yolda kitap çıkartmaktan sizi vazgeçirtebilir. Genel olarak tercih edilen yöntem bir yayınevi ile anlaşmaktır.
Eğer ilk defa bir kitap çıkartmaya kalkışmışsanız maalesef yayınevlerinin insafına kalmış oluyorsunuz. Ama burada da iki yöntem olduğunu belirtmem gerekir. Birincisi, yayınevi ile anlaşıp tüm maliyetleri üstlenerek kitabı çıkartmak, ikincisi hiç mali yükün altına girmeden ama bütün hak ve yetkileri yayınevine bırakarak çıkartmak. Bu konuda da yine ülkemizde (eğer tanınmış bir yazar değilseniz) ikinci yolu izlemek daha mantıklı olanıdır.
O zaman eserinizi basmayı kabul edecek bir yayınevi bulmaya başlayacaksınız. İlk birkaçında moralinizi bozmayıp devam etmenizde yarar vardır. Diyelim ki eserinizi yayınlayacak bir yayınevi buldunuz. Önce kitabınızı incelemeye alacaklar ve bir ücret karşılığı editöryal çalışmasını yaptıracaklardır. Çoğunlukla yayınevleri bu editöryal çalışmayı kendilerinin anlaşmalı olduğu bir editöre yönlendirerek ücretini sizden alırlar.
Burada küçük bir tavsiye: Yayınevi editörleri çok detaylı ilgilenmeyip daha çok suç teşkil edecek ve hukuksal olarak ortaya çıkma ihtimali olan sorunlar üzerinden eserinizi incelemektedir. Biraz daha paraya kıyarak yayınevine vermeden önce, dışarıdan bir editöre parasını vererek editöryal çalışmayı baştan yaptırmanızdır.
Sonraki aşama sözleşme aşaması olup baskıdan önceki en önemli virajdır. Bu sözleşme ile siz kitabın haklarını belli bir süreliğine yayınevine vermiş oluyorsunuz. Ama yayınevi de sizin adınıza siz hiç yorulmadan bütün mevzuat ve resmi süreçleri yapıyor. Bu süreçte eseriniz ile ilgili üç kapak örneğini sizlerle paylaşıyorlar ve birini seçmeniz gerektiğini bildiriyorlar. Burada da fikir ve düşüncelerine önem verdiğiniz kişilerden destek almanızda fayda vardır.
Onaylar alındıktan sonra kitabınız baskıya giriyor. Genellikle yayınevleri basılan kitabınızdan %10’unu size hediye etmesi uygulamasıdır. Bunun dışında kitabınızı hem satış mecralarına hem de fuarlara götürmektedirler. Yani satış hakları tamamen yayınevinin kontrolünde oluyor. Sattığı her kitabın parası yayınevine kalmaktadır. Haksızlık gibi düşünebilirsiniz ama bütün mali riskleri alan yayınevinin de kendini koruması gerektiğini görmeniz ve kabul etmeniz gerekir.
Genellikle yayınevleri baskıdan sonra size gönderilecek %10’dan daha başka kitap almak istediğinizde size maliyet fiyatından satarak yardımcı olabilmektedir. Genellikle sözleşmeler bir yıllık olup kitabın piyasadaki satış durumuna göre ya süre bitince serbest kalıyorsunuz ya da ikinci baskı için anlaşma kısmına geçiyorsunuz.
Kitaptan para kazanma durumu işte bu aşamadan sonra başlamakta olup satılan her kitap başına size düşen meblağı belli periyotlarda size ulaştırması gerekecektir. Bir başka para kazanma durumu ise düzenleyeceğiniz imza günleridir.
Yayınevleri göze hoş görünmek için ilk kez kitap çıkaranlara bin adet basmayı teklif etmektedir. Burada mümkünse rakamın büyüsüne kapılmayın ve 500 adet olmasını teklif edin. Ülkemizde ilk kez çıkan bir kitabı hele de tanınmış biri değilse bin adedin 2-3 yıl çerisinde bitmesi pek olası değildir.