Günümüzde internetin olmadığı bir zaman dilimi ve yeri düşünemezken, kendisine bağlanmayı gönüllü kabul ettiğimiz bir olgu olduğu gerçeğini kabul etmiş durumdayız. Bu dönüşüm özellikle son yirmi yılda baş döndürücü bir hızla devam etmektedir. Sanki internet olmadan önce bir hayatımız ve sosyalleşmemiz yokmuş gibi düşünüyoruz.
Yaşamsal temel ihtiyaçlarımızdan sonra ilk sıraya aldığımız internet acaba şimdiki haline nasıl ulaşmıştı? İnterneti kullanabilmek için ilk önce bir bilgisayarın olması gerekirdi. Bunun ilk adımlarının ne zaman atıldığını düşündüğünüzde 40-50 yıl öncesi gibi bir düşünceye kapılabilirsiniz. Ama inanın çok daha öncesine dayanmaktadır.
Şimdikinden çok daha farklı olsa da bu fikrin hayata geçmesi ile ilgili ilk adım 1876 yılında William ve James Thomson tarafından atılmıştır. Bu adımları 1920 yılında Charles Babbage daha ileri bir noktaya taşımıştır.
Bu gelişmeleri bir sürü yeni mucit ve girişimci takip ederek modern zamanların hologram bilgisayarlarına kadar gelinmiştir. Böylece hayatımızın vazgeçilmezi olan interneti 1980’lerin sonuna doğru Tim Berners Lee hayata geçirmiştir.
İlk internet sitesi de Lee tarafından 20 Aralık 1990’da ‘World Wide Web’ adıyla kurularak insanlarla tanıştırmıştır. Burada ilginç olan bir nokta da bu kurulan ilk internet sitesinin amacı ne sohbet etmek ne de ayakkabı satın almak içindi. Bilim insanları ile üniversiteleri bir araya getirmek amacıyla kurulmuştu.
Bu insanlar şimdilerde internetin bazı konularda ne amaçla kullanıldığını görseler mezarlarında ters dönerlerdi galiba. Birkaç bilim adamıyla başlayan serüvenden günümüze gelindiğinde, 2022 yılı verilerine göre 50 milyardan fazla insan interneti aktif bir şekilde kullanmaktadır.
Her şey internette kurulan ilk alışveriş sitesiyle başka bir boyuta taşınmıştı. Hiçte ismine yabancı olmadığımız bir girişimci sayesinde. Bu girişim ile de dünyadaki tüm ticaret anlayışı değişecekti. Çoğunuz doğru tahmin etmişsinizdir. 1994 yılında Jeff Bezos’un girişimi olan Amazon alışveriş sitesi bu alandaki ilk örnektir.
İnternet nimetinden sanal âlemde sosyalleşmek ise bir başka dönüm noktası olacaktı. Peki, ama bu ilk hangi program ile olmuştu. Yaşı kırkı aşkın olanların yüzünde, ismini duyduğunda mutlaka hınzırca bir gülüş olacaktır. 1995 yılında ‘mIRC Chat’ ortaya çıkarak dönemin gençlerini internet kafelere doldurmayı başarmıştı. Ya da buraya kendini genç hisseden yaşlıları da ekleyebiliriz. Ne de olsa o yıllarda bilgisayar ve internet herkesin sahip olabileceği bir şey değildi.
Alışveriş ve chat olurda internette oyun olmaz mı? Elbette birileri bunu da düşünüp hepimizi bağımlı hale getirecek programları yazacaktı. Ama bu düşündüğünüzden daha eski bir tarihe dayanmaktadır. 1962 yılında ‘Spacewar’ isimli oyun ilk defa bilgisayarda oynanan bir oyun olarak ortaya çıkmıştır. Bu oyunun başka bir özelliği ise farklı bilgisayarlara da yüklenebilen ilk oyun olma özelliğine sahipti. İnternette oynanan ilk oyunun babası da 1974 yılına ait ‘Maze War’ oyunudur.