Başkentlik bile yapmış kadim bir şehir olan Konya gezmeye meraklı kişiler tarafından ilk ziyaret edilecek yerler arasındaki yerini almaktadır. Konya denilince akla Mevlana, Selçuklu eserleri ve müzeler gibi kültür turizminin öğeleri gelebilir. Evet, doğru, ama bu yazıyı okuduktan sonra başka sebepler için de burayı ziyarete geleceğinize eminiz. Türkiye’nin en büyük yüzölçümüne sahip olan kadim medeniyetlerin şehri olan Konya turumuza başlayalım.
MEVLANA TÜRBESİ VE MÜZESİ: İlk akla gelenden başlayarak inanç turizmi açısında oldukça yüksek değere sahip Mevlana türbe ve müzesinden şehri gezmeye başlayabilirsiniz. Yüzbinlerce turisti ağırlayan Mevlana türbesini ziyaret etmeyi planlıyorsanız bunu Şeb-i Arus törenleri olan 7-17 Aralık tarihlerine denk getirmeye çalışmanızı öneririz. Bu haftada birçok etkinlik ve anma yapılmakta olup iki işi bir arada görebilirsiniz.
ALAEDDİN TEPESİ: Devasa büyüklüğe sahip bu tepe aslında yapay bir tepe olup Selçuklulardan günümüze kadar gelmiştir. Üzerinde birçok tarihi yapının, caminin, anıtın, dinlenme mekânlarının bulunduğu eşsiz bir yerdir. Üzerinde bulunan Alâeddin Camii gerek dış gerekse iç mimari açısından oldukça önemli bir tarihi yapıdır.
İNCE MİNARE MEDRESESİ: Dışındaki olağanüstü süslemeler ile sizi dakikalar boyunca kendine hayran bırakabilecek bir yapıya sahiptir. 1264 yılında yapılan eser Selçuklu taş ve ahşap işçiliğinin en önemli örneklerinden biridir.
SELİMİYE CAMİİ: Mevlana türbe ve müzesinin hemen yanında bulunan Selimiye Camii mimari açıdan Konya’daki bir diğer şaheserdir. Önünde bulunan bağımsız şadırvanı ise ayrı bir güzelliğe sahiptir.
Bunların dışında gezilebilecek diğer müzeler ise: Karatay Müzesi, Atatürk evi müzesi, Nasreddin Hoca Arkeoloji müzesi, İstiklal Harbi Şehitleri Abidesi, Konya Etnografya müzesi, Aya Eleni Kilisesi müzesi, Minyatür müzesi, Çatalhöyük ören yeri gibi birçok yapı ve eseri görme şansına sahip olabileceksiniz.
Şimdi de Konya’ya geldiğinizde mutlaka ziyaret etmeniz gereken diğer mekânları sıralayalım.
KONYA TROPİKAL KELEBEK BAHÇESİ: Türkiye’nin ilk Avrupa’nın en büyük kelebek uçuş alanına sahip, 60 türe ev sahipliği yapan 7.600 metrekare alana sahip muhteşem bir yapıdır. Yapımı bittikten sonra Konya’da en fazla ziyaret edilen yerler sıralamasındaki yerini almayı başarmıştır.
KONYA BİLİM MERKEZİ: Türkiye’deki en büyük halka açık bilim merkezidir desek yalan olmaz. İçerisinde hem yetişkinlerin hem de çocukların iyi zaman geçirebileceği bölümler mevcuttur. Ayrıca büyük bir planetaryuma da sahip olup, çocukların farklı atölye çalışmaları yapabileceği etkinliklerde düzenlenmektedir.
MERAM BAĞLARI: Konya merkezde yer alan havadar ve tarihi yapıların arasında bir şeyleri yiyip içebileceğiniz aynı zamanda ortasından bir dere geçen dinlenme alanıdır.
JAPON KYOTO PARKI: Konya belki de temetik parklar açısından ülkemizin en zengin şehirlerinden biridir. Bunlardan biri de Japon Kyoto Parkı olup içerisinde Uzakdoğu’ya özgü bitki ve ağaçların yanında Japonya’ya özgü balıkların bulunduğu havuzlar bulunmaktadır. Bu parkın içerisindeki yapılar Japon mimarisine göre yapılmış oldukça geniş bir araziye sahiptir.
SİLLE KÖYÜ: 6000 yıllık geçmişe sahip olan Sille köyünde hem doğa hem de tarihi yapılar bulunmaktadır. Restore edilen yapılarda ister yemeğinizi isterse de içeceklerinizi serin bir hava eşliğinde yudumlayabilirsiniz. Hemen yakınında aynı zamanda bir baraj gölü bulunmakta olup çocukların eğlenebileceği ve piknik yapılabilecek alanlara sahiptir.
KARAPINAR ÇÖLÜ: Türkiye’nin tek çölü olan Karapınar çölü Konya’nın Karapınar ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Mutlaka görülmesi gereken yerlerden olup Yeşilçam filmlerindeki çöl sahnelerinin birçoğu burada çekilmiştir.
BEYŞEHİR GÖLÜ MİLLİ PARKI: Konya’da bir plaj olduğunu söylesem yüksek bir ihtimalle inanmayacaksınız. Ama var. Beyşehir ilçesinde bulunan gölün belli bir bölümünde birçok yerde göremeyeceğiniz büyüklük ve uzunlukta kumsala şahit olacaksınız. Aynı zamanda oldukça iyi sosyal imkânlar plajda sunulmaktadır.
YERKÖPRÜ ŞELALESİ: Konya’nın Hadim ilçesi sınırlarında bulunan muhteşem Yerköprü şelalesi adeta çölün artasında bir vaha gibi insanı kendine çekmektedir. İster günübirlik ister kamp şeklinde imkânlar değerlendirilebilir.
PARKLAR: Yukarıda da bahsettiğim gibi Konya’yı kurak ve çorak olarak düşünmeniz gayet doğal. Ama inanın deniz kenarındaki birçok ilden daha yeşil bir şehir. Bunun sebeplerinden biri de çok büyük ve geniş, özellikle de tematik parklara sahip olmasıdır. Bunların bazıları: 80 binde devri alem parkı, kültür park, Türk Yıldızları parkı, lavanta bahçeleri ve çiçek parkları bunların sadece bir kısmıdır.
Bunların dışında belirtmemiz gereken bir hususta Konya’daki parkların neredeyse tamamında tüm ihtiyaçlarınızı ve zevklerinizi karşılamaya yetecek kafelerin oluşudur. Bu kafeleri belediye işletmesine rağmen oldukça lüks ve fiyat açısından yine oldukça makul olması dikkatleri çeken bir diğer önemli noktadır.
Konya bu kadar kadim bir şehir olduğundan dolayı yemekleri de oldukça meşhurdur. Buraya geldiğinizde mutlaka tatmanız gereken bazı yemekler: Etliekmek, Mevlana, bıçak arası, bamya çorbası, fırın kebabı ve özellikle düğün yemekleri mutlaka tadılmalıdır.